Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı

Anayasa’nın 93. Maddesi Doğrultusunda Meclisin Acil Olarak Toplantıya Çağrılması Hakkında Basın Toplantısı Anayasa’nın 93. Maddesi Doğrultusunda Meclisin Acil Olarak Toplantıya Çağrılması Hakkında Basın Toplantısı

03 Ağu 2021

Ekranları Başında Bizleri Takip Eden Saygıdeğer Vatandaşlarımız,

Çok Değerli Basın Mensupları,

Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum,

Öncelikle Van’ın Başkale ilçesinde gerçekleşen sel felaketi ve Akdeniz ile Ege’de yaşanan orman yangınları nedeniyle tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Malumunuz ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Büyük bir afet ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin onlarca yerinde ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor. Ormanların, doğadaki birçok canlının, evlerin ve işyerlerinin cayır cayır yanmasına tanıklık ediyoruz.

Taşıma sularla yangın söndürmeye çalışan vatandaşlarımızın çabalarını ve itfaiye çalışanlarımızın emeğini izliyoruz. Yardım için devletten destek göremediği için kendini yalnız hisseden binlerce vatandaşımızın çaresizliği asla hafızamızdan silinmeyecek.

Hepimiz Ege’deki, Akdeniz’deki vatandaşlarımızla aynı acıyı yüreğimizde hissediyoruz.

DEVA Partisi olarak başta Genel Başkanımız olmak üzere heyetlerimiz afet alanlarındaydı, hali hazırda teşkilatlarımız yardım çalışmalarına destek vermektedir.

Her gittiğimiz yerde vatandaşlarımız ‘devlet nerde?’ diye sormaktadır.

Bu sözün ağırlığı altında ezilmeyenler devletin kapasitesini yok etme derdindeler.

Güçlü devlet sorun çözen devlettir. Güçlü iktidar sorun çözen iktidardır.

Aklı selimden bu kadar uzaklaşmış, sorun çözmekten aciz, devamlı yeni sorunlar üreten bir iktidardan yangınları en kısa zamanda söndürmesini ve ülkemizin en az zayiatla bu işten çıkmasını bekliyoruz. Ancak nafile.

Müdahaleler ve tedbirler yetersiz. Sönen yerlerin soğutma çalışması yapılamıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kapsamlı ve kapsayıcı bir eylem planı, yeterli ekipman ve personeli yok.

Bize ait yangın söndürme uçağımız sadece üç tane. Eskiden kullanılanların bir kısmı bakımsızlıktan kullanılamaz vaziyette, çürümeye bırakılmış. Havadan yangın söndürme kapasitesi neredeyse yok. Türk Hava Kurumu’nun mevcut ekip ve ekipmanları tamamen dağıtılmış, kurumun içi boşaltılmış.

Her yıl orman yangınlarının yaşandığı bir ülke olmamıza rağmen gerekli önlemlerin önceden alınmadığı açıktır.

Saraylardan, VİP uçak ve şatafat içerisinde itibarından tasarruf etmeyen iktidar, tedbire gelince her türlü tasarrufu fazlasıyla yapıyor, orman yangınlarında kullanılacak uçak almayı ve etkin bir afet kriz planı hazırlamayı akıl edemiyor.

Kıymetli Basın Mensupları,

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi vaatlerinin başında istikrar ve kararların hızlı şekilde alınması gelmektedir. Ancak bugün gelinen noktada kurumlar tamamen iflas ettirilmiştir.

Devletin beyni ve kapasitesi kurutulmuş, kurumsal kalite, liyakat yok edilmiştir. Bu gafillikle ülke uzun zamandır yönetilemez hale gelmiştir.

Birçok bakan da bunun farkında ki ya istifasının kabul edilmesini talep etmekte, ya da görevden alınmayı beklemektedir.

İktidar akıl almaz açıklamalarla sorumluluktan sıyrılma telaşındadır. Günlerdir beceriksizliklerini algı operasyonları ve manipülasyonlarla kapatmaya çalışıyorlar. İktidar kanalları resmi ve gayriresmi olarak yalan haber yayıp beceriksizlerinin konuşulmasını önlemeye çalışmaktadırlar.

Bir taraftan Cumhurbaşkanı yurt dışından yardım talep etmekte, diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sosyal medyada kumda kavga eden çocuk gibi ‘yardıma ihtiyacımız yok, devletimizi aciz göstermeye çalışıyorlar’ kavgasına tutuşmuş, devletin ne kadar aciz bir noktaya getirdiklerinin fotoğraflarından birisi olmuştur.

Millet can derdinde, yangını söndürme derdinde ama iktidar beceriksizliğini örtmek için manipülasyonu bile ağzına yüzüne bulaştırıyor.

Yangınları terör örgütü PKK veya karanlık güçler organize ediyormuş.

Şayet bir sabotaj varsa devletin görevi açıkça bu suçluları ortaya çıkarmaktır. Diyelim ki terör örgütü PKK 35 ilimizde 100’e yakın yerde eş zamanlı yangın çıkarabilecek güce sahipse, bu durumda istihbaratı alamayıp, o teröristleri engelleyemeyenler ne işe yarıyor acaba?

Beceremeyenler çekip gitsinler.

Hiçbir konuda kendileri sorumlu değil, hep başkaları; muhalefet, sivil toplum, milletin kendisi, olmadı karanlık güçler…

Bir de çıkmışlar Cumhurbaşkanı birlik ve beraberliğin teminatı diye milletle alay ediyorlar. Evet Cumhurbaşkanı gerçekten Anayasa’ya uysa milletin birliğinin ve beraberliğinin teminatı olmak zorunda.

Ama kendileri de biliyorlar ki Cumhurbaşkanı, farklı toplumsal grupları birbirlerine tahrik etmenin, ayrıştırmanın, ötekileştirmenin, devamlı nefret diliyle siyaset yapmanın teminatı olarak kendini görmektedir.

Aklı selimden o kadar uzak bir hale gelmiştir ki yangında evi yanan vatandaşlara otobüslerden çay fırlatarak milletimizin onurunu ayaklar altına almaktadır.

Aziz Milletim,

Bu afetler ve yangınlar sadece bizim ülkemizde olmuyor. İtalya’da, Rusya’da ve bize yakın ülkelerde son günlerde yüzlerce yangın çıktı. Yunanistan’ın 38 tane uçağı, Fransa’nın 29 uçağı ve 40 helikopteri var. İtalya’nın elinde 30 uçak varken, 88 tane de kiralık uçakları var.

Yangın söndürme noktasında becerisizlikleri nedeniyle hesap sormak, yangın söndürme uçağımızın neden olmadığını sormak, rasyonel bir kriz yönetimi örneği beklemek, birlik ve beraberliğimize zarar vermek değildir.

Asıl hesap sorulması gerekenler, milletin parası ile keyif içinde hayat sürenlerdir.

En büyük biziz, Dünya bizi kıskanıyor” diyenler dönsün şu tabloya bir baksın. Ülkesini sevmek, ona değer vermek böyle mi olur? Büyük devlet olmak böyle bir şey midir?

Büyük devlet vatandaşı zora düştüğünde yanında olandır. Sadece propagandası büyük olan devlet ise aciz devlettir. İktidar devleti bu hale düşürdü.

Bu tablo ancak ve ancak milletine efendilik yapanların halidir.

Değerli Vatandaşlarımız,

Milletten tamamıyla bağını koparmış, rasyonellikten uzak hesap vermezlik rejimi artık bu ülkenin derdine deva olmaktan çok uzaktır.

Vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizden acil ve önemli beklentileri vardır.

Yangından etkilenenlere maddi yardım, kredi ve borçların ertelenmesi ya da borç ya da faiz silinmesi gibi desteklerin kanunen düzenlenmesi şarttır.

Bu yangınlarla neden etkin bir şekilde mücadele edilemediği ve neden bu krizin yönetilemediği sorularına iktidar millet önünde hesap vermelidir. Millet meclisi, halkın meclisidir ve sorunlarımızın tartışılacağı ve çözüleceği yegane kurumdur.

Bu nedenle DEVA Partisi olarak Meclis’i acilen göreve çağırıyoruz.

Malumunuz Anayasa’nın 93. maddesi gereğince doğrudan Cumhurbaşkanı ya da Meclis Başkanı’nın yahut da üye sayısının beşte birinin istemi üzerine meclis toplantıya çağrılabiliyor. Bu nedenle üzerinde görev bilinci hisseden tüm milletvekilleri bir araya gelerek ivedi şekilde yangından mağdur olan vatandaşlarımıza destek olmalıyız.

Meclis tatile ara verip acilen toplanmalıdır.

Afetlere etkin şekilde müdahale edilmesi, afetlerin önlenmesi ve zararlarının giderilmesi ile afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının belirlenmesi amacıyla acilen rasyonel bir planlama hazırlamalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti bir ve bütün olarak ancak meclis çatısı altında alınacak önlem ve tedbirlerle bu krizi hakkıyla aşabilir.

Hepinize iyi günler diliyorum.

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #AFET YÖNETIMI
  • #DEVA PARTISI
  • #MUSTAFA YENEROĞLU
  • #YANGINLAR
  • #TBMM

SONRAKİ HABER

Tarım ve Orman Bakanlığı'na Şanlıurfa'da Tarımsal Sulama Sorununa Dair Soru Önergesi

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

03 Ağu 2021