Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de geçirdikleri süreleri bürokratik işlemlerle boğmayacak çözümler üretmek birincil görevimiz olmalıdır. Uzun yıllardır üzerinde durduğumuz yurtdışından alınan ehliyetlerin 1 yıldan sonra değiştirilmesinde uygulanan usul ve yüksek ücretin kaldırılması talebi hala karşılanmamıştır. İktidar, seçimlerde vaat ettiğinin aksini yaparak, yönetmelik değişikliği ile sadece bu süreyi 2 yıla çıkarmıştır.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 88. Maddesi a/1. Bendi uyarınca; Türk vatandaşlarının dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanmaları en fazla 2 yıl süreyle sınırlandırılmıştır. İki yılın ardından halihazırda bir sürücü belgesine sahip olmalarına rağmen yurtdışından aldıkları ehliyeti iptal ettirmeleri ve ülkemizde ilk defa ehliyet alıyormuşçasına işlemlere başlayıp yerel ehliyeti almaları istenilmektedir. Bu işlemlerin ardından tekrar yurtdışına dönmesi durumunda vatandaşlarımız iptal ettirdikleri ehliyeti gittikleri ülkede yine aynı işlemlere başlayarak temin etmek durumunda kalmaktadırlar.
Bu durum yurtdışından ehliyet alan vatandaşlarımızın hem zaman kaybetmesine hem de araç kullanmaya ehil olduklarına dair daha öncesinden edinmiş oldukları resmi evraklara rağmen maddi açıdan yüksek harçlara tekrar tekrar maruz kalmalarına sebep olmakta ve haklı şikayetlerine yol açmaktadır.
Mavi kart sahibi insanlarımızın durumu ise hiç gündeme gelmemiştir. Yaklaşık 800 bin mavi kart sahibi insanımızın vatandaşlık kanununda Türk vatandaşı gibi değerlendirilmesi gerektiği yer almasına rağmen ehliyet mevzuatında yabancı uyruklu olarak muamele görmektedirler.
Vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için, kişileri baştan ehliyet başvurusu sürecine tabi tutmak yerine ülkemizde uygulanan ehliyet yenileme ücretleri standardında işlem yapılmalıdır. Mavi kart sahiplerinin de aynı şekilde muameleye tabi tutulması gerekmektedir. Süreyi bir yıldan iki yıla çıkarmak çözüm değil, çözümsüzlüğün süresini uzatmaktır. Samimiyet, en azından seçim öncesi doğrudan vaat ettiğini yerine getirmektir. Özellikle mavi kart sahibi insanımıza yönelik bu tutum, ciddiyetsiz olduğu kadar kanuna da aykırıdır.