Orman Alanlarının Turizm Merkezi İlan Edilmesi, Yeşil Alanların Hızla İmara Açılmasına Olanak Tanımaktadır
Ülkemizin birçok bölgesinde orman yangınlarının devam ettiği 28 Temmuz tarihinde Sn. Cumhurbaşkanı Turizmi Teşvik Kanunu’nda değişiklikler öngören kanunu onaylamış ve yürürlüğe koymuştur. Kanun içerdiği maddeler bakımından turizmi teşvik adı altında “tarihsel, kültürel ve doğa mirasına” zarar veren doğrudan kıyıların, ormanların, mera ve yaylaların ve tarihsel ve kültürel değerleri etkileyen hükümler içermektedir.
Kanunun 1/d maddesi ile mevcut kanunda tanımlı olan “Turizm Merkezi” tanımına “…orman vasıflı olanlar dahil Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler…” ilavesi yapılmıştır. Böylece orman vasıflı alanların doğrudan ve koşulsuz olarak turizm merkezi olarak belirlenmesi noktasında Cumhurbaşkanı’na yetki verilmiştir.
Kanun ile Cumhurbaşkanı, orman vasıflı alanları turizmi teşvik etme amacıyla turizm merkezi ilan edebilecek, Kültür ve Turizm Bakanı da turizm merkezi olarak ilan edilen yer hakkında imar planı yapabilecektir. Cumhurbaşkanı kararıyla Turizm Bakanı’nın karar alanına bırakılan bir ormanlık alanın Turizm Bakanı’nın turizmi teşvik ve geliştirmeden ibaret bakış açısı nedeniyle kısa bir sürede yoğun bir yapılaşmaya maruz kalacağı açıktır.
Anayasa’nın ormanların korunması ve geliştirilmesi başlıklı 169. maddesine göre;
- Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır.
- Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
- Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
- Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.
Anayasa’nın açık hükümlerine rağmen suistimale çok açık, sınırları belirsiz, hiçbir kayıt ve şart öngörülmeden ormanlık alanların turizm merkezi ilan edileceği bir düzenleme kabul edilemez. İmar planı yapma yetkisinin yalnızca Kültür ve Turizm Bakanı’na ait olduğu turizm merkezi statüsüne ormanlık alanların somut sınırlamalar öngörülmeden Cumhurbaşkanı kararıyla geçirilmesine yetki veren kanuni düzenleme Anayasa’nın 169. maddesindeki ormanları koruma ve geliştirme yükümlülüğüne aykırıdır.
DEVA Partisi olarak Anayasa’nın açık maddesine aykırılığa rağmen tüm ormanların Turizmi Teşvik Kanunu adı altında turizm merkezi yapılmasına olanak tanıyan düzenlemeye karşı olduğumuzu ilerleyen dönemde başta yanan ormanlarımız olmak üzere tüm ormanlarımızın bu düzenleme kapsamına alınmaması için sürecin takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz. Ayrıca iktidara ormanları, doğayı ve çevreyi koruma anayasal yükümlülüğünü bir kez daha hatırlatırız.