Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı

TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılışı Hk. Basın Toplantısı TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılışı Hk. Basın Toplantısı

01 Eki 2024

YENEROĞLU, YENİ YASAMA YILI AÇILIŞI HAKKINDA KONUŞTU:

‘TBMM, toplumsal sorunların tartışıldığı, ortak iyinin arandığı, uzlaşma kültürünün egemen olduğu bir işlev görmekten çok uzaktır’

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Milletvekili Mustafa Yeneroğlu yasama yılı açılışı hakkında TBMM’de basın toplantısı düzenlendi. Yeni yasama yılının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dileyen Yeneroğlu, geçtiğimiz yasama yılının karnesini paylaşarak demokratik yasama sorumluluğunun çok gerisinde kalan; yasama, denetim ve bütçe yetkileri işlevsizleştirilmiş bir meclisten seslendiğini ifade etti.

İktidarın kuvvetler ayrılığını reddettiğini vurgulayan Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’ya aykırı olarak tüm gücü elinde topladığını, “Devlet Benim” anlayışı ile hem yürütme hem yasama hem de yargı konumunda olduğunu belirtti.

‘Birbiriyle alakasız konuları düzenleyen “torba kanun” uygulamasından geçtiğimiz yıl da vazgeçmedi’

“Geçtiğimiz yıl, iktidar ve muhalefet partileri toplamda 887 kanun teklifi vermiş. Ancak AK Parti dışındaki partiler tarafından verilen kanun tekliflerinin hiçbiri tabii ki Genel Kurul'da görüşülmemiştir.

İktidar, birbiriyle alakasız farklı konuları düzenleyen “torba kanun” uygulamasından geçtiğimiz yıl da vazgeçmemiş. Kabul edilen 70 kanundan, 51’i zaten uluslararası anlaşmanın uygun bulunmasına ilişkin. 2 tanesi de bütçe kanunu, geriye kalan 17 kanundan 12 tanesi 2 torba kanun. Bu torba kanunlarla toplamda en az 150 farklı kanunda değişiklik yapılmış.”

Soru önergelerinin yüzde 45'i yanıtlanmamıştır’

“Milletvekilleri, 28. Yasama Döneminde Haziran 2024 itibariyle 12 bin 512 yazılı soru önergesi verirken, soru önergelerinin yalnızca 2 bin 76’sı zamanında cevaplanmış, 4 bin 574’ü ise süresi geçtikten sonra cevaplanmıştır. Cevaplanmayan 5 bin 5 yazılı soru önergesi vardır. Yani soru önergelerinin yüzde 45'i yanıtlanmamıştır. Bu rakamlar, yasama organının yürütme organını denetlemesine yönelik kâğıt üzerinde en etkili yollardan biri olan soru önergesinin iktidar tarafından tamamen işlevsizleştirildiğini bizlere göstermektedir.”

‘TBMM adına Bakanlıkları ve kamuyu denetleme görevi bulunan Sayıştay görevini layıkıyla yerine getirmekten çok uzak’

“Sayıştay’ın 2023 yılına ilişkin kamu idareleri denetim raporlarında, özellikle önceki yıllarda tespit edilen bulguların yerine getirilmediği açıkça görülmektedir. Örneğin, Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılında Sayıştay tarafından tespit edilen 18 bulguya dair iyileştirme yapmamış, hatta bu bulgulara dair cevap dahi vermemiştir.

Sayıştay’ın 2023 raporlarında dikkat çeken bir diğer husus ise bazı bakanlıklara dair, örneğin Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ya da İletişim Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na dair denetim raporlarında hiçbir bulgunun yer almıyor olması.”

‘Meclis’in bütçe hakkı denetim aracı olmaktan çıkarılmış durumdadır’

“Bütçe açığı kartopu gibi büyüyor. 2019’da 124.7 milyar lira seviyesinde olan bütçe açığı, 2022’de 142.7 milyar liraya, 2023’te 1 trilyon 375 milyar liraya yükseldi. 2024 sonunda bütçe açığında yeni bir rekora imza atacağımız açık. Bütçe açığı 2024’un ilk sekiz ayında yani şimdiden 973.6 milyar liraya ulaştı bile.

1999’da 31 milyar dolar olan vergi gelirleri, 2024 yılında 234 milyar dolara yükselmiş. Ancak vergi gelirlerindeki artışa rağmen kamuda israf da benzer oranda artmış gözüküyor. Halkın ödediği vergiler çoğu zaman hesapsız ve verimsiz projelere yönlendiriliyor.”

‘85 milyonun kişisel bilgilerinin çalınmasının birkaç bakanı koltuğundan etmesi gerekirdi’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun, Covid-19 pandemisi döneminde yaşandığını kabul ettiği veri sızıntısı hakkında Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı: “Resmi kurumlarda kaydı bulunan 85 milyon kişinin kimlik numaraları, adresleri ve telefon numaraları gibi kişisel bilgileri çalındı. E-Devlet verilerini çalan kişiler site açıp paralel E-Devlet kurmuşlar, 200 TL'ye abone olunan sitede, Telegram’da istediğiniz vatandaşların kimlik fotokopisine kadar erişebildiğiniz belirtiliyor.

Soru önergeme verilen cevapta sadece incelemelerin devam edildiği belirtilse de kişisel verilerimizin ve bu konudaki sorumluların akıbeti hakkında ayrıntılı bir bilgi yok. İktidarı bu konuda gerekli önlemleri derhal almaya ve sorumluları bir an önce cezalandırmaya davet ediyorum.”

‘Ülkenin her bölgesinden cinnet geçiren vatandaşlarımızın haberleri basına yansıyor’

Yeneroğlu, önümüzdeki dönemde Genel Kurulun gündemlerinden bir tanesi olacak 9. Yargı paketi hakkında “Sorunların kök nedenlerine inmeden, sürekli suçlu üreten eğitim ve adalet sistemini sorgulamadan, cezaevlerini doldurup boşaltarak günü kurtarmaya çalışan bir ceza infaz sistemi ile çözülemeyeceği ortadadır. Geçici çözümlerle kalıcı sorunların üstünü örtemezsiniz, örtemiyorsunuz da. Hukuk devleti ilkelerine uyulmadığı takdirde, geçici infaz düzenlemeleriyle suçla ve şiddetle mücadele mümkün değildir.” dedi.

Türkiye’de çok ciddi bir şiddet sorunu olduğunu söyleyen Yeneroğlu ifadelerine şöyle devam etti: “İnsanımızın suça yönelimini etkileyen temel sorunların başında toplumsal adaletsizlikler ve eşitsizlikler geliyor. Ayrıca eğitim sistemindeki yapısal sorunlar, işsizlik, yoksulluk, gelir adaletsizliği, hayat pahalılığı ve sosyal yardımlardaki yetersizlik gibi ekonomik sorunlarımız ve uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması da insanların suça yönelimini etkiliyor.

Diğer yandan ceza infaz sistemindeki eksiklikler de suça karşı caydırıcılığı ortadan kaldırmış durumdadır. 6-8 yıla kadar ceza gerektiren suçları işleyenler kısa süre içinde yeniden toplum içinde serbestçe dolanabiliyor. Son 10 yılda yapılan örtülü aflar nedeniyle cezaevleri doldur boşalt yapılarak boşaltılmaya çalışılsa da ülkede ne şiddet azalıyor ne de cezaevi nüfusunda azalma yaşanıyor.”

‘Hayat pahalılığı, adaletsizlikler, yolsuzluklar, yasaklar her geçen gün katlanarak artıyor’

Okulların açılmasıyla derin ekonomik krizin daha da hissedilir hale geldiğini belirten Yeneroğlu, “Çocuk okutmak, Türkiye’de en zor işlerden birisi. Kayıt, servis, kırtasiye, kitap gibi sayısız masrafla kuşatılan veliler ekonomik krizi iliklerine kadar hissediyor. Her nereye gitsek, milletimizin mutsuzluğuna şahit oluyoruz. Hayat pahalılığı ve enflasyon, ailelerin huzurunu kaçırmış durumdadır.” vurgusunu yaptı.

‘KHK dramına kulaklar tıkanmış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Anayasa Mahkemesi kararlarına kulaklar tıkalı’

Yargılamalardaki adaletsizliğe dair ise Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı: “Sinan Ateş cinayeti yargılamasında yaşananlar herkesin malumu. Mahkeme adeta cinayet aydınlatılmasın ve birkaç tetikçiye ceza verilip olayın üstü kapatılsın diye kurulmuş. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in bunca zamandır verdiği mücadele ortada. Dün duruşma çıkışında Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’in söylediklerini herkes duydu. Peki Sayın Cumhurbaşkanı da duydu mu? Sayın Meclis başkanı, Ak Partili milletvekilleri arkadaşlarımız da duydu mu? Maalesef duyduklarına pek emin değilim.”

‘Geçmişte siyaseten saf dışı bırakılmak istenen Erdoğan’a hukuku muhalefetin kafasında bir sopa olarak kullanmak da nasip oldu

“Yine son dönemde gündemi meşgul eden bir başka hukuk skandalı; İBB Başkanı Sayın İmamoğlu’na açılan “Ahmak” davası. Dava uzun süredir istinafta bekletiliyor. Hiçbir aklı başında hukukçunun savunamadığı, siyasi bir tehdit olmaktan öteye gitmeyen, ana muhalefet partisini sıkıştırmaya, cumhurbaşkanı adayları arasında iddialı bir kişiyi siyaseten saf dışı bırakmaya yönelik kurgulanmış bir hukuk faciası…”

‘İvedilikle denge denetim mekanizmalarını ve çoğulcu demokratik kültürü esas alan sisteme geçilmelidir’

Yeneroğlu basın toplantısını güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geçişin gerekliliğine dair sözleri ile bitirdi: “İktidarın güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme dönme iradesi göstermesi durumunda bizler somut adımlara destek vermeye hazırız. Kazananın her şeyi kazandığı, tüm yetkinin tek bir kişide toplandığı, tüm önemli kararların tek bir kişiye bırakıldığı, her türlü keyfiliği mümkün kılan bu sistemsizlikle Türkiye’nin refaha ve huzura kavuşması mümkün değildir.”

TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılışı Hk. Basın Bülteni Konuşma Metni

  • İLGİLİ ETİKET:
  • ##TBMM

SONRAKİ HABER

Türkiye - İsrail Arasındaki Gemi Trafiği Hk. Soru Önergesi

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

01 Eki 2024