Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÇOKLU BARO KARARI SİYASİ BASKININ ESERİDİR! ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÇOKLU BARO KARARI SİYASİ BASKININ ESERİDİR!

11 Ara 2020

Anayasa Mahkemesi, aynı ilde birden fazla baro kurulması; Barolar Birliği Genel Kurulu’nda baroların delege sayıları ve seçim sisteminin değiştirilmesi ile TBB Genel Kurulu’nun olağanüstü toplantılarında seçim yapılamamasına ilişkin kuralların bulunduğu kanun değişikliğinin iptal talebini oyçokluğuyla reddetmiştir. Anayasa Mahkemesi, meclis çoğunluğunun muhtemel anayasaya aykırı kanun değişiklikleri karşısında anayasaya uygunluk denetimi yapan yegane kurumdur. Mahkeme’nin, son dönemde mevcut tartışmaların da etkisiyle artan baskı yüzünden anayasaya aykırılığı açık olan çoklu baro kanun değişikliğini dahi iptal etmemesi endişe vericidir.

Anayasa Mahkemesi; Anayasa’ya aykırılığı açık olan bu kanun hakkında verdiği Anayasa’ya uygunluk kararını hiçbir somut Anayasa maddesine dayandıramadığı için “kamu yararı” ve “yasa koyucunun takdiri” gibi soyut ve konuyla alakasız kavramlara sığınmıştır. Anayasa Mahkemesi, tıpkı geçmişte olduğu gibi yeniden anti demokratik devlet uygulamalarının bekçisi yapılmaya çalışılmaktadır. Anayasaya aykırı otoriterleşmeye karşı bir denge unsuru olarak gördüğümüz Anayasa Mahkemesi’nin çoklu baro kararının şu nedenlerle Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünüyoruz:

1- Kanun değişikliği ile avukat sayısı 5000’den fazla olan illerde birden çok baro kurulmasına izin verilmesi nedeniyle baroların bağımsızlığı, tarafsızlığı zedelenecek ve etkinlikleri azalacaktır.

2- Anayasa’nın 123. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ancak kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulabilirler. Buna rağmen; çoklu baroların şartların gerçekleşmesi halinde yetkili kurullarca kurulabilmesi öngörülmüştür. Yeni baroların kurulmasının avukatların iradesine bırakılması açıkça Anayasa’nın 123. ve 135. maddelerine aykırıdır.

3- Çoklu baro düzenlemesi ile siyasi olsun veya olmasın herhangi bir farklılık nedeniyle baroların ayrıştırılması, savunmanın bağımsızlığını da olumsuz etkileyecektir. Hak arama talebinde bulunan vatandaşların da bu ayrışmalara maruz kalacağı açıktır. Düzenleme sonucu oluşacak ayrışmalar avukatlık mesleğinin gerekliliklerinden kaynaklanmadığı için yasa koyucunun takdiri aynı zamanda Anayasa’nın 10. maddesine yani eşitlik ilkesine de aykırıdır.

4- Kanun koyucunun maksadı kamu yararı değildir. Çoklu baro kanunu, amaç unsuru yönünden de hukuka aykırıdır. Kanun değişikliği ile TBB Genel Kurulu’nda üye sayılarındaki uçuruma rağmen neredeyse tüm baroların eşit delege göndereceği bir seçim usulü benimsenmiştir. Halbuki, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının seçimlerinde temsilde adalet ilkesine riayet edilmesi zorunludur.

5- TBB’nin olağanüstü toplantılarında seçim yapılamayacağına dair hüküm demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Çünkü kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının en önemli özelliği organlarının seçimle iş başına gelmesi ve seçimle görevlerinin sona ermesidir. Bu durum onların özerkliklerinin bir parçasıdır. Olağan seçim dönemi dışında olağanüstü seçimlerin yapılmasının yasaklanması adrese teslim bir düzenlemedir.

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #BASIN AÇIKLAMASI

SONRAKİ HABER

HİÇ KİMSE VATANDAŞLARIMIZI GÖRÜŞLERİ NEDENİYLE TEHDİT EDEMEZ!

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

11 Ara 2020